Erkeklerde Şiddete Eğilim ve Bunu Anlama
Aşırı Sahiplenme Davranışı
Son yıllarda hızla artan erkek şiddetine ait olaylar nedeniyle kadınlar da tedirgin oluyor ve çeşitli önlemler almaya çalışıyorlar. Ancak bu konuda ilk akla gelen yöntemler yeterli bilgilendirme ve anlama şansı vermese de uzmanlara göre erkeklerde şiddet eğilimi nişanlılık ya da flört döneminde ortaya çıkan belirtiler ile sinyal veriyor. Çünkü şiddete eğilimli erkekler kendilerini çeşitli söz ve davranışlar ile mutlaka ele vermektedir.
Haksız Olduğunu Kabul Etmeme
Sevgilisinin ya da nişanlısının bir kadına sürekli oraya gitme, benden habersiz arkadaşlarınla buluşma veya onu giyemezsin gibi sözler söylemesi belki ilk başlarda hoşuna gitse de aslında oldukça yanlış bir davranıştır. Onu sevdiğini veya sahiplendiğini düşünen kadınlar bir süre sonra bu durumdan sıkılmaya başladığında ve karşı çıktığında erkeklerde şiddet eğilimi açığa çıkacaktır. Öfkelenen erkek kadına karşı kötü sözler söylemeye hatta fiziksel şiddet uygulamaya başlayarak bu hakimiyetini sürdürmeye devam etmek isteyecektir. Erkeklerde şiddet eğilimi olduğunda bir erkek asla haksız olduğunu kabul etmez. Haksız olduğu durumlarda hemen başkasını suçlayarak eşine ya da sevgilisine yöneltme gayreti söz konusudur. Bu durum kadınlar için belki de geçiştirilebilen bir durum olsa da zamanla bu durum erkek için suç ve ceza yargısına dönüşecektir. Haksızlığını başkalarına yansıtarak ki bu figür kadına yansıtma şeklinde olurken ceza uygulamasını da yapmaya çalışarak fiziksel şiddeti uygulamayı seçecektir. Erkeklerde şiddet eğilimi çok önemli belirtiler ile çok sık sinyal veren bir durumdur. Çünkü emrettiği her kim olursa olsun bu emri yerine gelmezse şiddete başvuracağını da bilmek gereklidir. Eşinle ya da sevgilisiyle bir yemeğe gittiğinde dahi garsona emir veren bir erkek bu isteği yerine gelmediğinde sinirlenmeye başlayarak sözlü hakaretler ile şiddetini yansıtacaktır. Aynı şekilde eşine ya da sevgilisine bir isteğini emir kipiyle belirttiğinde onun yapılmadığı veya geciktirildiği anda da bunun bedelini ödetmek istemesi onun için normaldir ve asla şiddet uygulamaktan çekinmeyecektir. Erkeklerde şiddet çok farklı şekillerde ortaya çıkan sinsi ve bir o kadar da güçlü bir davranıştır. Erkeklerde şiddet eğilimi ona zaafı olduğunu bildiği kadına onu terk edeceği tehdidiyle başlayarak bu süreç devam eder. Daha sonra da kendine güveni olmayan erkek için onu terk ettiğinizde kendini öldüreceğini söyleyerek zorbalıkla kendini kabul ettirme güdüsü hakimdir. Bu durumda korkan ve kararından vazgeçen kadın için erkeklerde şiddet eğilimi iyice beslenerek kadının zaaflarını kullanma şeklinde devam edecektir. Zamanla da ondan ayrılmak isteyen kadını tehdit ederek kendini güçlü hissetmeye çalışacak ve asıl korkulması gereken bir süreci ilişkiye yansıtacaktır. Hangi durumda olursa olsun bir kadının erkeklerde şiddet eğilimini hissettiği anda tedbirli olması ve önlemlerini almaya başlaması gereklidir. Erkeklerde şiddet eğilimi asla azalmayan ve geçiştirilemeyen bir sorundur. Dönemsel olduğunu, karakterinin böyle olduğunu veya yetiştiriliş tarzı olduğunu düşünerek bu durumu normalleştirmeye veya kabul etmeye çalışan kadınların yanlış yaptığını belirten pek çok uzman bu konuda kadınları uyarmayı ihmal etmemektedir. Fiziksel ya da psikolojik şiddette en küçük bir kötü söz de dahil hemen ilişkiyi bitirmesi gereken kadınların gerektiğinde bu durumu yakın çevresine ve emniyet güçlerine intikal ettirerek gerekli önlemleri alması oldukça önemli ve ivedidir. Asla erkeklerde şiddet eğilimi normal görülmemeli ve bu konuda erkek çocuklarına da gelişme döneminde gerekli uyarılar ve doğru bakış açıları kazandırılmalıdır. Kadına karşı önce saygı ve sevgi duygularını öğrenmesi gereken erkek çocuklarına şiddet eğilimi konusunda öfke kontrolünün kazandırılmaması halinde bir birey olduklarında çevresine karşı, hayvanlara karşı ve kadınlara yönelik ciddi şiddet davranışları uygulaması ve topluma zararlı bir birey olarak katılması söz konusudur. Bu konuda hem anne hem de babalara ciddi görevler düşerken kadınlara da flört ettikleri kişiler konusunda mutlaka tedbirli olma görevi düşmektedir.